Adıyaman’daki Depremde Kaybolanların Mezarlarına Nesneler Bırakıldı
Onlar için zaman 04.17’de durmuş ve bir daha ilerlememişti.
6 Şubat depreminde yakınlarını kaybedenler 1’inci yıl dönümünde mezarlığa akın etti
Adıyaman Yeni Mezarlığı’ndaki mezarların yanına bırakılan eşyalar, geride kalanların geçen yıl kaybettiklerini bir an bile unutmadıklarını ortaya koyuyor.
ADIYAMAN – Adıyaman’daki depremde yakınlarını kaybedenler, depremin yıl dönümü öncesinde yeni mezarlığa akın etti. Binlerce kişinin defnedildiği Adıyaman Yeni Mezarlığı’ndaki mezarların ardında bırakılan eşyalar, geride kalanların son bir yılda sevdiklerini bir an bile unutmadıklarını ortaya çıkardı.
Bazıları kayıp torunları için oyuncak ayı, bazıları tek oğullarına en sevdikleri grubun formasını, bazıları avukat olacak yeğenlerine cübbe, bazıları da birinci sınıfta aldığı teşekkür belgesini yanında getirdi. Onun okula başladığını göremeyen dedesi. 365 gün boyunca bunların düşünülmediği bir an olmadı.
8 bin 387 kişinin hayatını kaybettiği Adıyaman’da 6 Şubat depreminin üzerinden tam bir yıl geçti. Ancak 635 bin nüfuslu kentte geride kalanlar için zaman 04.17’de durarak bir daha ilerlemedi. Onlar için şehrin adı Acıyaman olarak acı bir anı olarak kaldı.
Depremin yaşandığı tarihten bu yana soğuğa, sıcağa, yağmura, çamura, kar, kışa aldırış etmeden mezarlıklarını boş bırakmayan Adıyaman halkı, birinci yıl dönümünde depremde kaybettikleri sevdiklerini yalnız bırakmadı. Ellerinde Kur’an-ı Kerim ve Yasin’le Yeni Mezarlık’a akın edenler, mezarları çiçek bahçesine çevirdi. O anlar ve Adıyaman Yeni Mezarlığı’ndaki kalabalık da drone ile gökyüzünden görüntülendi. Üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen sorunların hala taze olduğu Adıyaman’da ziyaretlerde gözyaşları aktı.
“Her gün bebeklerimi koklamak için geliyorum”
Depremde eşini, 3 oğlunu, 1 gelinini ve biri 6 aylık 3 torununu kaybeden 62 yaşındaki Kadriye Çakırtaş, torunları ve çocuklarının mezarları başında sloganlar atarak gözyaşı döktü. onların isimleri. Her gün mezarlıkta olduğunu ve kimsesi kalmadığı için gidecek yeri olmadığını anlatan acılı kadın Çakırtaş, “Acı bitmiyor. Hayat geçmiyor. Çocuk giderse hayat biter, onları emanet ettim. Allah’a. Her gün geliyorum. Torunlarımın, çocuklarımın kokularını koklamaya geliyorum. Kuzularım benimdir. Onlar birdir.” “Biz bir aileydik. Benim kızım yoktu. Allah bana iki torun verdi. Onlar gelince dünyalar benim olacaktı” dedi.
“Biz para ya da mülk istemiyoruz. Tek istediğimiz biraz manevi ve psikolojik destek.”
6 aylık hamile eşi ve 4 yaşındaki çocuğuyla birlikte depremden kendini 4’üncü kattan atarak kurtulan Hayrullah Seçmiş, depremde kaybettiği 35 arkadaşı ve yakınının mezarlarını ziyaret etti.
Arkadaşlarımla hayaller kurdum. Seçmiş, “Ama hayallerimiz bile hayal oldu. Deprem üzerimizde o kadar büyük iz bıraktı ki 11 aydır mezarlıklardayız. Burayı bırakamıyoruz. İnsanlar sıfırdan bir Adıyaman istiyor. Bir insanın memleketinin öldüğünü söylemesi büyük acıdır. Annesi, babası, kardeşi.” Onun dışında vatan öldükten sonra insanın hayalleri de ölür. Ben de şehri terk etmeyenlerdenim, ilk günden beri hiçbir yere gitmedim. Umarım gidenler bir an önce Adıyaman’a döner ve başıboş bırakmazlar. Ben hükümetimizden bunu istiyorum, inanıyorum ki birçok insanımızın psikolojisi bozuk, çünkü görüyorsunuz, mezarlıklarda akşama kadar hava soğuk. İnsanlar buradaki mezarları sıcak bir şekilde dinlemeden ayrılmıyor. İnsanların psikoterapiye ihtiyacı var. Adıyaman’da iş imkanları bir an önce açılırsa gençlerimizin psikolojileri bozulmayacak ve kendilerini işe verip normale daha çabuk döneceklerdir. Memleketimdeki halkımın ruh sağlığının bozulmamasını istiyorum. Birçok insanın yaşadığı şeylerle uğraşmak zorundayım. Ayrıca konuşmadığını, tanıdıklarım olduğu için pazarda insanlarla selamlaştığımı ama beni gördükleri halde tanımadıklarını da gördüm. Bu kişilere bir an önce takviye yapılması gerekiyor. Maddi yardım istemiyoruz. “Bizim istediğimiz biraz moral. Dedikleri gibi, ağaçtan düşen gibi endişelerimizi anlayacak, bizimle ilgilenecek insanlar istiyoruz.”